Charlie Chaplin Modern Zamanlar Üzerine

charlie chaplin modern timesChaplin’in Modern Zamanlar filminin ilk sahnesinde bir koyun sürüsü ile işlerine gitmek üzere olan fabrika işçilerini görüyoruz. Çalışanların bilinçsizce hareket eden sürüler halinde yaşayan koyunlara benzetiliyor. Kahramanımız Chaplin bir fabrika işçisi. Fabrika çeliğe dayalı üretim yapıyor (büyük buhran sonrası sanayi devrimi, merhaba kapitalizm). Chaplin hiç mola vermeden maksimum fayda minimum maliyet amacına uygun seri üretim bandında çalışıyor. Fabrikanın her yerinde (mahremiyet unsuru olmadan) wc’lerde bile kameralar ve bir yemek makinesi var. İşçilerin üzerindeki bu baskı ve acımasız ortamdan dolayı Chaplin delirir ve beslenme makinesini bozar, fabrikayı birbirine katar. Yoğun makineleşmede üretimin durması/durdurulmasının da ne kadar kolay olduğunu görüyoruz.

Büyük Buhran döneminde yaşanan ekonomik kriz sonrası insanların elinde nakit bulunmamaktadır, sanayileşme kitlesel işsizliğe sebep olmuştur, sosyal güvenlik sistemi yoktur bu sebeplerden mecburiyet doğmuştur.

Chaplin gördüğü tedavinin ardından iş aramaya başlar. Bu süreçte kapanan dükkanları, sefalet ortamını net bir şekilde görebiliyoruz. İş arama serüveninde ayaklanan işçilerin arasında kalıp hapse girer. Hapiste mutludur çünkü dışarıda işsizlik, açlık ve kaos vardır. Cezası bittikten sonra cezaevine girebilmek için uğraşır. Bu girişimleri sırasında hırsızlık yaparken Paulette ile tanışır. Onları et, muz, ekmek yani gıda çalarken görüyoruz. Temel ihtiyaçların karşılanamadığı bir sefalet boyutu ve sanırım hırsızlığın en onurlu olduğu zaman da diyebilirim çünkü hırsızlar yakalandığında “aç olduğumuz için çaldık” diyorlardı.

İlgili dönemde;

Bant üretim tekniği ile üretim ve emek yoğun bir döneme girilmiştir.

Üretim miktarı ve üretim zamanı kısalmıştır. (Filmde saat gösterilerek dikkat çekilmiştir.)

Tek tip üretim ile senelerce sürekli aynı işi yapan işçinin hata payı azalıyor.

Zanaatkarlık son bulmuştur.

Makineleşmenin doruğu, sermayenin emek üzerindeki baskısının arttığı, kitlesel üretimin yapıldığı, standart ürünlerin üretildiği bir dönemdir.

Modern insan kavramı ile birlikte insan hayatına stres girmiştir. İnsanın odağı mutluluğu aramak olmuştur.

Şehirleşme başlamıştır

Hiyerarşik yönetim ile işin kurallara bağlı yapılması, örgüt yapısı başlamıştır.

Kitlesel üretime geçilmiştir.

Evlilik yaşı düşmüştür. Önceden arazi sahibi olmak gibi büyük maddi gereksinimler vardı.

Çeliğin işlenmesi ile demiryolu ağları gelişmiştir.

Üretim miktarı artmıştır.

Kitlesel üretimle birlikte kitlesel tüketim de artmıştır. İnsanlar makine üretimi ürünleri almaya başlamıştır.

 

**Günümüzde baktığımızda yaşananlar hemen hemen aynı, sadece isimleri değişti, çağa uygun isimler verildi. Baskı mobbing oldu, kişisel buhran stress adını aldı, kapitalizm emperyalizme döndü, makineler robotlaşma, müdür/patron gibi yönetimsel kavramlar c level oldu, vasıfsız işçi mavi yaka, vasıfsızlaştırılan işçi beyaz yaka diye süslü adlar aldı. Demiryollarına hava ve deniz yolları ve hatta dijital transferler eklendi (dijital ürünler için). Hatta bu yaşananlar yeni iş kolları yarattı. (örneğin yoga/meditasyon eğitmenliği, yaşam koçluğu, iş birimleri için kobi koçluğu, kalite koçluğu vb) Tedarik zinciri yönetimi ise 1.0,2.0 şeklinde evrimleşerek 5.0’a doğru ilerledi.

Değişmeyen şeyler insanın mutsuzluğu, mecburiyeti, koyun sürüsü gibi hareket etmesi ve hatta Taylor’un “Size düşünmeniz için değil, iş yapmanız için para veriyorum, burada düşünmek için para alan başkaları var” söylemi.

Puan Verin!

Related Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir